18 Mart 1915 günlerden Perşembe saat sabah 07:00 suları… Hava sakin, fırtına
öncesi sessizliğini koruyor deniz.. ‘Yenilmez’ Armada toplanıyor, Bozcaada’nın kuzeyinde irili ufaklı savaş gemileri, torpidobotlar, motorlar, mayın arama tarama gemileri demir almaya başlıyor.
Sessizliği koruyun, emektar Ertuğrul havalanacak birazdan, keşif uçuşunu raporlayacak. Değişik çaplarda birçok topuyla, en az 600 mürettabatıyla ölüm saçmaya hazır 18 zırhlı yolda özel bir düzende Boğaz’a yaklaşıyor. Geliyorlar! Birleşik donanma üçlü düzen tutmuş, ilk grupta 4 İngiliz zırhlısı, ikinci grupta 4 Fransız zırhlısı tabyaları ateşe boğacak, 3. Gruptaki 8 İngiliz zırhlısı ise zamanı gelince iki grubun önüne geçecek ve altın vuruşu yapacak! Mayın arama tarama gemileri ise önlerine temiz bir boğaz yolu açacak. Planları buydu ancak evdeki hesap çarşıya uymayacaktı işte!
Saat 11:15… Birleşik Donanma savaş düzeninde beklerken amiral gemisinden beklenen işaret geldi: Ateş ! 18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı olarak tarihe geçecek savaş böylelikle başladı! Sessizlik yerini top ve mermi kasırgasına bıraktı.. Mermilerin düştüğü yerden toz, toprak, su yükseliyor ortalık toz duman ölüm ve yıkım kokuyordu. Tabyalarımız toplarının menzilleri yetersiz olduğundan, mermileri boşa harcamamak adına ateş etmeyi bıraktılar. Gemilerin zırhı uzak menzilden delinmiyordu. Hedeflerindeki tabyaya zırhlılar ateş yağdırmaya devam ediyordu. Kilitbahir alevler içerisinde kaldı. Bu arada İstanbul savaşı telgraflarla takip ediyordu. Ümitleri azdı.
Saat 12:15 gemiler yaklaştı böylelikle top menzilimize girmiş oldular. Sonradan İngiliz savaş muhabiri bunu şu şekilde anlatacaktır: “Türklerin uzun süre ateşe yanıt vermemesi bizi şaşırtmıştı. Fakat tam 12:20 de kendimizi müthiş bir ateş yağmuru içinde bulduk. Bir Türk mermisi Inflexible zırhlısının direğini parçaladı ve güvertede yangın çıktı. 3 dakika sonra ikinci mermi taretlerden birini parçaladı. Queen Elisabeth top ambarı tam isabetle hasara uğradı.” Aldığı hasarlarla geri çekilen ilk iki grup yerine, 8 İngiliz zırhlısı öne geçti.
Rumeli Mecidiye Tabyasında eşi benzeri görülmemiş bir kahramanlık yaşanacaktı birazdan. Mermi taşıyan vagon parçalanmıştı. Topun mermileri ray sistemi olmadan taşınamayacak kadar ağırdı. 275 kg lık dev mermiydi bu. Seyit Onbaşı mermiyi işaret etti “Sırtıma verin” ! Bunu taşıyamazsın dediler ama aldırmadı. Mermiyi sırtına indirdiler. Kemikleri zangırdadı, burnundan çatlayan damarları oluk oluk kan gelmesine neden oldu. Tam üç mermiyi bu şekilde top asansörüne yerleştirdi. Bu mermiler Fransız zırhlısı Bouvet’in batmasına neden oldu.
Nusret’in bıraktığı mayınlar sessiz sedasız görevlerini iyi yapıyordu. 4 zırhlı gemi mayınlardan payına düşeni almıştı. Toplamda 8 gemileri ağır hasar görmüş veya batmıştı. Hesaplarının çok üstündeydi hasar.
Saat 18:00 Yenilmez Armada yenilmiş ve geri çekilmişti. Mustafa Kemal’in dediği gibi, geldikleri gibi gitmişlerdi! Çanakkale geçilmemişti!
Denizcilikte, gemilerde “jurnal” adı verilen bir seyir defteri bulunur. Gemi limandayken ya da seyir halindeyken yaşanan gelişmeler bu jurnal defterine kaydedilir. Gemi sığ sulardan ve önemli su yollarından geçerken de jurnal sürekli güncellenir.
Örneğin, İstanbul boğazından geçerken “0800 İstanbul boğazına girildi, 1000 Hisar geçildi, 1200 İstanbul boğazı geçildi” gibi surekli notlar jurnal edilir. Ama aynı gemiler Çanakkale boğazına geldiklerinde jurnal defterine bunlar yazılmaz.
Çanakkale boğazı seyri tamamlandığında jurnale “0900 çanakkale çıkıldı” yazılır.
Ya da “1500 şehitler abidesi 2 milden selamlandı” şeklinde not düşülür.
Bu yazılı değil, sözlü olarak aktarılan bir saygı, minnet ve kültürdür.
Çünkü 104 senedir herkes bilir ki bu dünyada her yer geçilir ama ÇANAKKALE GEÇİLMEZ!
Bu zafer, Kuvayı Milliye ruhunun mayasıdır.
Genç komutan Mustafa Kemal’in tarih sahnesine çıktığı savaştır.
Selam olsun Ulu önder ve silah arkadaşlarına, 57. Tümene, 15’liklere, gidipte dönmeyen isimli isimsiz kahramanlara..
Her iki taraftan binlerce asker yakın yerlerdeki mezarlıklarda denize nazır yatmakta. Çanakkale durmadan geçilecek yer değildir gerçekten!
Sonsuz minnet ile…
Keyifli bir hafta olması dileğiyle…
Elif Gılbaz Ata
#18mart
Ne güzel dile getirmişsin kızım.kalemine sağlık
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkür ederim Servet hocam 🙏🏻💝
BeğenBeğen
Canları pahasına bu cennet vatanı bizlere bırakan Atatürk ve silah arkadaşlarına tüm şehitlerimize sonsuz minnettarız ruhları şad olsun . Dünyada eşi benzeri olmayan bir destan yazıldı . Ülkemizin emperyalizmi yendiği genç Cumhuriyetin temellerinin atıldığı tarihin yeniden yazıldığı bir mucizedir Çanakkale …
BeğenLiked by 2 people
Sevgili Elif ellerine ve kalemine sağlık. Yine büyük bir zevkle okudum. Teşekkürler.
BeğenLiked by 1 kişi
yine ne güzel yazmışsın.. Ruhları şad olsun. kalemine sağlık kelimelerin prensesi..
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim Nesrinim balım❤️.. Amin 🙏🏻
BeğenLiked by 1 kişi