Bilim tarihinde heyecan yaratan çok önemli fotoğraflardan biri; ‘kara delik’ milyonlarca görüntünün bir puzzle gibi birleştirilmesiyle bir ay kadar önce görüntülendi. Özel bir ismi de var onun: Powehi, Hawaii dilinde “derin, süslü karanlık oluşum’ anlamına geliyor. Kimi donuta benzetti, kimi ‘bu mu?’ dedi, bazıları ise çok heyecanlandı. Peki, kara deliğin bu bulanık görüntüsü neden bu kadar önemli ve bize ne söylüyor ?
Bundan bir asır önce, Einstein masasında oturup, milyonlarca ışık yılında uzaklıktaki her galaksinin merkezinde süper kütleli bir kara delik olduğunu söylemişti. İzafiyet teorisine göre; zaman, cisim, mekan ve hareketin birbirlerine dolaylı olarak bağımlı olduğunu öne sürmüştü. Her galaksinin merkezinde uzayzamanın büküldüğü, ışığın bile kaçamadığı, yoğun kütleli ve güçlü yerçekimi olan ve kendi etrafında dönen kara delikler varsayıldı; filmlerde süper bilgisayarların kurguladığı artistik görüntülerini korku ve endişe ile izledik ancak bir ay öncesine kadar varlığını bilmemize karşın, kurgu olmayan gerçek bir görselini hiç görmemiştik.
Yüzlerce uzman, senelerce bu bulanık fotoğrafı elde etmek için bilfiil çalıştı, büyük bir bütçe harcandı. ‘Kara delik’ adı üstünde görülmeyen siyah alanın yerini tespit edip, fotoğrafını çekebilmek için muazzam bir çalışma örneği gösterdi. Bu görüntü 55 milyon ışık yılı uzaklıktaki M87 galaksisinden.. Şöyle ifade edeyim 1 katrilyon kez New York- İstanbul arasını katetmek gibi.. Görülen delik ise 6.5 milyar tane güneş boyutunda; devasa bir alan! Fotoğraf çekilmesinden önce gerekli olan radyo teleskop boyutu hesaplandığında, Dünya çapında olduğu görülmüş! Pratikte böyle bir teleskop yapımı mümkün olamayacağı için, Kuzey ve Güney kutuplarına sekiz ayrı noktaya büyük teleskop yerleştirilerek atomik saatle mükemmelleştirilmiş şekilde aynı anda, aynı noktaya bakmaları sağlanmış. Teleskopların veri toplamaları 1 hafta, bu verilerin birleştirilmesi ise 2 yıl sürmüş. Sadece bir teleskoptan gelen veriler öyle büyük ki, 5 bin insanın hayatı boyunca çekerek kapladığı fotoğraf alanını düşünün..İnternet ile gönderilemeyecek boyuttaki bu veriler, yazılan bir algoritma ile çözümlenmiş, sıralanmış ve ortaya bu görsel çıkmış. Teleskopların birbirlerine olan mesafesi nedeniyle görüntünün çözünürlüğü artmış ancak hassasiyeti azalmış durumda, yani bu sebeple flu bir görüntü mevcut. Powehi etrafındaki ışıklar olay ufkunda delik tarafından yutulan maddelerin birbiriyle sürtüşmesinden ortaya çıkan radyasyon enerjisi, elleri birbirine sürtmek gibi düşünün. Döndüğü için yukarıdaki geriye doğru giden fotonlar daha az parlak, alt kısmından bize gelenler ise güneşten parlak..
Peki bu fotoğrafın ‘izafiyet’ teorisini açıklamak dışında önemi var mı? Aslında bu keşif bakış açımızı kesinlikle genişletti; Dünya’nın Güneş’in etrafında dönmesinin sebebi düşündüğümüz gibi Güneş’in Dünya’yı çekmesi değil, yani aslında Güneş’in etrafında düşüşteyiz! Stephan Hawking’in 40 sene önce ortaya koyduğu ‘kara delik’ teoremine göre ise; deliğin içindeki cisim evren değiştiriyor ve bir daha eski evrene dönüşü mümkün olmuyor idi. Hawking’e göre, onlar her şeyi içerisine alıp yok eden ve sonsuzluğa buluşturan birer öğütücü değillerdi. Bunun ispatı için kaç asır geçmesi gerekir bunu söylemek zor. Samanyolu’nun merkezinde olan ve halen görüntüsü alınmamış süper kütleli kara deliğin, olası galaksiler arası çarpışmasıyla yörüngesinden savrulacak ve Dünya’mızı yutup, 3.5 milyon km hıza maruz bırakması gibi; bilinmezlerle dolu bir alan..
Einstein’ın beynini otopsi yapan bir hekim etik dışı davranarak izinsizce saklamış ve inceleme amacıyla parçalara bölmüştü. Doktorluk lisansını kaybederken, tek bulunan şey ‘Dünya’mızı değiştiren adam’ın bilişsel zeka ve hafıza ile ilgili pre-frontal korteksindeki fazla kıvrımlar olmuştu. O beynin bir asır öncesinde keşfettiği gerçeğin görselidir bu, o yüzden çok kıymetli..
Ramazan arefesindeyiz ve bugün aynı zamanda Hıdrellez .. Herkese hayırlı, bereketli, iyiliğin, yardımseverliğin sessizce parladığı bir ay diliyorum.
Gönlünüzce olsun! 🙏🏻
Tüm sevdiklerinizle güzel bir Pazar günü geçirmeniz dileğiyle ..
Sevgilerimle 💜💝
#karadelik #powehi #einstein #izafiyet
Elifcim yazını okurken güneş sisteminde yer alan tüm gezegenlerin büyüklüklerine göre dizilimleri gözümde canlandı .Bu sonsuz evrende insanoğlunun cüssesinin kapladığı alan bulup başarıp keşfettiklerine göre dramatik ölçüde çok çok küçük. İnsanoğlu başarabildiklerinin yanında daha tam olarak kendi vücudunun işleyiş sırlarını dahi çözemezken , gözünü evrene çevirip bilinmezleri araştırma tutkusuda bir o kadar da ilginç . Su ve yağdan oluşan ve yaklaşık 1.5 kg olarak tanımlanan insan beyninin sonsuz evreni keşfetme serüvenide sonsuz gibi görünüyor …
BeğenLiked by 1 kişi
Kalemine sağlık şef. Mutlu pazarlar. Akşama şans dileyemiyorum maalesef 🙏🦅
BeğenLiked by 1 kişi
Sevgili Elif,
Hayal ve düşünce sınırlarımızın ötesine taşımışsın bizi. Aslında şu evrende ne küçük bir şeyiz. Hatta bizim galaksimiz bile ne küçük. Aklımız çok, düşüncemiz engin olsa bile ne kadar aciziz. Öyleyse bu hırs, düşmanlıklar, savaşlar niye?
Öte yandan acaba biz evrenin bir modeli miyiz? Sorular o kadar çok ki…..
BeğenLiked by 2 people
Yazacak hiçbir şey gelmiyor aklıma bu sonsuzluk karşısında. Hissettiğim; o sonsuzluk / yokluk her birimizde var.. amacımız sonsuzluğu mu bulmak, yoklukta kaybolmak mi ? Benim kıvrımlar yetersiz kalıyor, sadece ruhumun bütün gerçekleri bildiğini ama benimle paylaşmak istemediğini hissediyorum. Kalbim titriyor o büyük yaratıcıya doğru akmak istiyorum… kalemine, yüreğine sağlık 💜🌼
BeğenBeğen