Corona Günlükleri- Anneler Günü..

Her ne kadar karantina ortamından dolayı bu sene çok fazla çığırtkanlığa sebep olmasa da, gene de televizyon reklamları, radyo spotları, firmaların cep telefonlarına gönderdikleri mesajlar v.s ile Anneler Günü bir şekilde gündemin ilk sırasındaki yerini aldı. Aslında Anneler Günü konusunda son derece kararsızım. Genel itibariyle birilerinde “boşluk” hissi yaratan günleri sevmiyorum bir süredir. Anneler Günü özelinde, annesi vefat etmiş olan ya da anne olmak isteyip de olamayan, çocuğunu kaybeden insanların böyle bir günde eksik ve hüzünlü olabileceğini düşünüyorum. Bu yönden bakınca kutlanmasa daha iyi olur diyebiliyorum. Bunun yanında tüm toplumun aynı anda “bir şeye” kanalize olmasını da önemsiyorum. Tabii kapitalizmin pençesine düşmeden, “acaba anneme ne almalıyım” kaygısını hissetmeden, eşlerin birbirine “senin annene şunu aldık, benimkine niye bunu aldık” tartışması yaşanmadan, sanki tek görevi evde iş yapmakmış gibi algılanıp hediye adı altında küçük ev aletleri almadan, yanındaysa küçük bir buse ile, belki sarılarak, uzaktaysa bir telefon sesinde veya bir ufak mektup ile gösterişten uzak, manevi huzurla bu günü yad etmekte de hiçbir sakınca görmüyorum.

Tarihin ilk dönemlerinden beri özellikle Türklerde “annelik” kutsal bir figür olarak kabul edilmiştir. Mesela Eski Türkçede “anne”nin karşılığı olan “ök” (öksüz: annesiz. ökkeş: annesine düşkün), aynı zamanda “koruyucu” ve “akıl” (öke: dahi) manalarına da geliyor. Sadece bu ilişki üzerinden gidersek, eskiden beri “anne” kavramına öyle zor bir misyon yüklenmiş ki, her ne durumda olursa olsun koruyucu, kollayıcı olmalı, aklını, mantığını kaybetmeden hareket etmeli… Yani toplumsal kabul şöyle: bir “kadın”, “anne” olduktan sonra artık “birey” olmaktan çıkmıştır. O artık sadece annedir. Hatta öyle bir yanılgı var ki, bir kadına daha hamilelik aşamasında “annelik güdüsü” yüklenildiğine inanılıyor. Oysa bu toplumsal bir aldatmaca, anne olan kadının bile kendi iç baskısıyla kendini inandırmaya çalıştığı kocaman bir yalan. Kafamızda kurduğumuz “anne” figürüne öyle sıfatlar yüklüyoruz ki  Victor Hugo’nun: “kadınlar zayıftır ama anneler güçlüdür” demesi gibi “annelik” bir anlamda süper kahraman modunda kabul görüyor. Halbuki “anne” dediğin “kadın” da bir insan. Hataları, başarısızlıkları, korkuları olan, paniğe kapılan, her insanda olabilecek zaaflara sahip bir insan. Bir kadın, kucağına çocuk alınca bir anda bu hislerden uzaklaşmıyor. Bilakis, bu hisler daha da artabiliyor.

Bir gün bir gazetenin üçüncü sayfasında intihar eden bir kadın haberini okumuştum. “Üç çocuğunu geride bırakıp intihar eden anne” şeklinde bir başlıktı. Kadın olduğum halde ilk aklıma gelen şey: “çocuklar ne yapacak?” oldu. Biraz düşününce kendime kızdım. Onu önce bir “insan” olarak değil de sadece “anne” olarak düşünmüştüm. Oysa belki o kadın yanlış ya da istemediği bir evlilik yapmıştı, belki çevresi tarafından yalnız bırakılmıştı, belki kırılgan bir yapısı olduğu halde hep savaşmak zorunda kaldı, belki ruhsal bunalımları vardı, belki toplum tarafından “kutsal annelik makamı”na erişemediğini düşünüp kendini suçladı, belki maddi zorluk içindeydi, belki öldürüldü, belki belki belki… Bunların hiçbirini bilemeyeceğiz. Hatta belki önemsemeyeceğiz. Çünkü aklımızdaki tek soru “çocuklar ne yapacak?”. Aslında sorunlu evliliklerin “anne” kanadında hep bu soru var: “Çocuklar ne yapacak, ne olacak?”.

Hayattaki pek çok şeyin, sorunun ve yanıtının sığdığı iki hece; An-ne .. Tüm annelere bugünün mucidi Ann Maria’nın hayata geçiremediği asıl fikir ve temasıyla seslenmek isterim: Hayatınızdaki tüm annelerin ve kaybettiğimiz meleklerin biyolojik anne olsun olmasın ‘Anneler dayanışma ve dostluk gününü’ kutlarım.

Sizi pek çok seviyorum canım anne(leri)m ve öz anne kimliğim!❤️

İyi pazarlar diliyorum

Corona günlüğüne notum: Rehavet yok, bitmedi…

sevgilerimle 💝

Elif Gılbaz Ata

#coronagunlukleri #anne #annelergunu

3 Comments

  1. Elif anne , anneye dair annelikle ilgili geniş kapsamlı yazın için kalbinden öperim. Doğurganlık ; yavru üretebilme doğal kabiliyeti olarak tarif ediliyor , tüm canlılar içinde insan hayvan ve bitkiler için geçerli olan bu kutsal bağ işin özü aslında . Bir canlıya anne olmak karşılıksız ve sonsuz sevgi ve fedakarlıkla taçlandırılmış. Yılda bir gün değil, her gün ,anneler sevgiyi , hürmeti ,saygıyı ilgiyi ve tüm güzellikleri hak ediyorlar hepinizi seviyor ve kocaman kucaklıyorum.

    Beğen

  2. Kızım , iyi günler dilerim. Anneler gününü
    Kutlar sağlıklar diliyorum.
    Ben bugün ilk defa annemin yanına gidip dua etmeme korona salgını engel oldu.1986 yılında kaybettiğim canım anneme bu defada gitmek için 199 telefon hattından yardım istedim maalesef yürüme uzaklığında 4 saat izin veriyorlar. İlçeler arası yasak dediler.
    Ne yapalım bende anneme evimde yada yürüme mesafesinde bir mezarlığa giderek duamı etmeyi düşünüyorum. Ahhhh korona ahhhh ne mahkumüyetler yükledin bizlere.
    Seni hiç affetmeyeceğim.
    Sevgiler en iyi günler kızım.

    Liked by 1 kişi

    1. Mutlaka ulaşacaktır duanız, mekanı cennet bahçesi olsun inşallah 🙏🏻🙏🏻 çok teşekkürler nazik dilekleriniz beni çok mutlu etti. Sağlıkla mutlulukla kalın🙏🏻🙋‍♀️💝

      Beğen

Yorum bırakın