MADDE BAĞIMLILIĞI

Yer İstiklal… Ahşap bir evin çatı katı…

Çocuk1: Şişşt oğlum lan versene şunu!

Çocuk2: Vermem git başka çal,

Çocuk3: Abi ya ben de içicem!

Çocuk2: Sen küçüksün!

Çocuk3: Ama onu içince acıkmıyosunuz ki siz…

Yabancı çocuk: Ya arkadaşım niye kesiyorsun kollarını, ne oldu şimdi?

Çocuk4: Al sen de iç biraz n’olduğunu görürsün?

Yabancı çocuk: (Her yer tiner. Ateş yaksak yanarız, yakmazsak donarız, kaçsam kaçamam, bunların hepsini dövemem. Hey Allahım yaa…)

Yer Kasımpaşa… Akşamüstü vakti…

Genç adam: Allloooo! yaavruuum! geçemezsin buradan…

Kız: (koşar adım uzaklaşır)

Genç adam: Amca açım beee!

Amca: Hadi gel yemek yiyelim

Genç adam: Sen bana para ver amca ben yerim

Amca: Olmaz, benim de karnım aç. Gel bana eşlik et

-Restaurant-

Genç adam bir sürü yemek sipariş eder. Yemekler gelir, elindeki çatal bıçakla hızla girişir yemeklere. Yiyemez, kusar, hızla kaçmaya çalışır. Uyuşturucu böyle bir şey der kendi kendine amca… O da yemez gider…

Yer Gültepe…

Eli yüzü düzgün çocuk ağlar. Yanına bir başka çocuk gelir, döver gider. Daha büyük bir çocuk gelir, döver gider. Ağlar, ağlar, ağlar. Bıyıklı büyükçe bir adam gelir, döver gider. Eli yüzü düzgün değildir artık. Yoldan geçenler kafalarını çevirir…

Yer Beyoğlu…

Çocuk x: Paramız yeter mi?

Çocuk y: Yetmez.

Çocuk x: N’apıcaz?

Çocuk y: Buluruz sıkılma…

Çocuk x: Nerde yatıcaz?

Çocuk y: Sen benim kucağımda yatcaksın.

Çocuk x: Acıktım…

Çocuk y: Sen bekle ben yemek getircem…

Dönmez… Yemek çalarken yakalanır çünkü. çocuk x, 4 yıl tiner bağımlısı olarak kalır… Tedavi edilir, ardından yan kesici olur. Tekrar bağımlılık… 12 yıl mücadele sonunda intihar eder… Çocuk y’nin akıbetini bilmiyoruz.

Muhtelif zaman haberleri:

“Şişşt, senin bi arkadaşın vardı ya , evin temeline gömmüş kendini”

“Bir çocuk vardı öbür mahallede hatırlıyor musun? Ablasını bıçaklamış, götürmüşler çocuğu”

“Lan oğlum deli para var, içmicen ki satcan sadece”

– “O okuldan atılmış”…

– “Niye”…

– “Uyuşturucu bulmuşlar üstünde”

“Alo… Bir süre yokum haberiniz olsun. Kapamam lazım…”

“Kaçmış evden, ailesi perişan”

…………………………………………………………..

İçim acıyor…

“Cehennem ne kadar uzakta” diye düşündüğümde, burnum yanar, gözlerimi açmaya korkarım; kirpiklerimi cehennem alevi tutuşturur diye…

İyi Pazarlar,

Sevgilerimle💜

Not: Diyaloglar bilerek sokak ağzıyla yazıldı, hiçbir imla kaygısı güdülmeden…

2 Comments

  1. Elifcim yazındaki sorunun çözümü , kişisel çabalardan çok devlet eliyle olur.
    “Sosyal Devlet “tanımı şöyle ;
    ekonomik ve toplumsal yönden yurttaşlarının tümüyle ilgilenen, onların yaşam düzeyi, sosyal güvenliği vb. konularında gereken önlemi alan devlet. Çocuklar dünyanın en masum canlıları kötü ellerde yitip gitmesinler hak etmedikleri acıları çekmesinler ..

    Liked by 2 people

Yorum bırakın