3 ARALIK

İnsan ve toplum için sembolize edilmiş bazı özel günler vardır. Genel itibariyle bu günlerde ya kutlama yapılır, ya anma etkinliği gerçekleştirilir ya da yas tutulur. Peki “3 Aralık Engelliler Günü” gibi tüm dünya ülkelerinin takviminde yer alan özel günde ne yapılır? Cevap basit: İnstagram, Twitter, Facebook gibi platformlarda “Sevgi varsa engel yok”, “Hepimizin birer engelli adayı olduğumuzu unutmayalım” gibi paylaşımlar yaparak ne kadar insancıl, empati yeteneği yüksek biri olduğumuzu “başkaları”na gösteririz!

Dün sosyal medyada nereye baksam engelliler için paylaşımlara denk geldim. Devlet organları bile resmi sitelerinden destek mesajları verdi. Devletimin, ülkem insanının bu kadar duyarlı olduğunu bilmiyordum, gurur duydum hepsiyle. Tabii insan merak ediyor, özellikle AVM otoparklarında engelliler için ayrılmış alana, sokakta boş bulduğu herhangi bir kaldırıma aracını park edenler kim? Görme engelliler için yapılmış sarı şeridi işgal edenler kim ya da kimler? Engelliler için yapılan asansörü, tuvaleti kullananlar kim? Otizm ya da başka bir teşhis konulmuş çocukla, kendi çocuğunun aynı sınıfta olmasını istemediği için okul yönetiminin kapılarını aşındıranlar kim?

Engelliler için bütçesinin %1’ini bile çok gören hangi devlet? İş bulmanın zaten sorunlu olduğu bu dönemde engelli olarak hiçbir yerde istihdam edilmeyen bu insanlara çalışma alanı yaratamayan hangi devlet? Aylar önce yapılan, yüzbinlerce engelli insanın katıldığı EKPSS’ye (Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı) dair hiçbir açıklama yapmayan hangi devlet?

“Sevgi varsa engel yok” sözü, sevgisiz ve engelsiz insanların uydurduğu kocaman bir palavra… Ayrıca Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla farkındalık yaratmak için ortaya çıkmış olsa da “Engelliler Günü” diye bir gün icat etmek bana göre saçmalığın daniskası. Hoş, bana göre “engelli” kelimesi bile rahatsız edici ama ne yapalım, literatür böyle. Eskiden “özürlü” deniyordu, şimdi “engelli”, umarım ilerde “farklı” falan gibi daha yumuşak kelimeler kullanılır…

Telefona yüklenen programlar arasında “fayda” anlamında dünyada herhangi bir rakibi olmayan bir program var: “be my eyes” adında. Bilmeyenler için kısaca anlatayım: Programı telefona yükleyip konuşabildiğiniz dilleri kaydediyorsunuz ve dünyanın herhangi bir yerinde sizinle aynı dili konuşabilen görme engelli birine yardımcı olabiliyorsunuz. Mesela Türkçe, İngilizce ve Almanca konuşabildiğinizi varsayalım: evde oturup film izlerken bir anda uygulamadan çağrı geliyor, o üç dilden birini bilen bir görme engelli yardım talebinde bulunuyor. Onay verdiğiniz anda video açılıyor, karşınızdaki kişiyi görüyor ve ne konuda yardım istediğini öğreniyorsunuz. Kimisi kıyafetinin nasıl olduğunu soruyor, kimisi evde o an için arayıp bulamadığı bir şey için yardım talep ediyor. O odaları gezip etrafı gösterirken siz de onun gözü olup aradığı şeyi bulmaya çalışıyorsunuz. Önümüz kış ve en fazla yardım talebinde bulundukları konu kombi ayarları. Amaç dışı kullanan olursa da hemen şikayet edebiliyorsunuz. Normal kullanıcılar doğal olarak çağrı bırakamıyor. Yani herhangi bir güvenlik problemi yok, gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz…

İyi Pazarlar…

2 Comments

  1. Engelli insanlar var ama asıl soru bu ülkeyi yöneten engellilere ne yapmalı? “Be My eyes” çok ilginç, kim bulduysa harika bir buluş,sağol.

    Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s